HİDROJEN ENERJİ HAREKETİ
  HİDROJEN YAKIT PİLİ FUEL CELL KANADA BALLARD BURAK ÖZ ARAÇ UYGULAMALARI
 

BALLARD’ın Fuel-cell’i

Tarih:

Yakıt hücresi teknolojisi hazır, hidrojen üretimi ve dağıtımı bekleniyor.

Fosil yakıtların yerini alabilecek hidrojen, enerji dünyasının gündeminde. Hidrojenin

elde edilmesi, depolanması, tedarik zinciri oluşturulması, dağıtım ve kullanım

aşamasına geçilmesine yönelik çalışmalar sürüyor.

Hidrojenin yakıt olarak nasıl kullanılacağına yönelik arayışlar da devam ediyor.

Yöntemler arasında hidrojenin doğalgaz ve farklı yakıtlarla karıştırılması veya tek

başına kullanılması var.

Hidrojenin içten yanmalı motorlarda yakıt olarak kullanımına yönelik patent ve

çözümler de mevcut. Ancak motorların mekanik sistemlerinin yağlanması gibi

nedenlerle bu yöntemde sıfır emisyon hedefine ulaşılmıyor.

Fuel-cell yakıt hücresi teknolojisi sayesinde ise içten yanmalı motorların yerini yakıt

hücrelerine, petrol ve benzeri yakıtların da yerini hidrojene bırakabileceği

öngörülüyor.

Ballard Power Systems Inc. Ürün Uygulama Uzmanı

Burak Öz, Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu.

Burak Öz’den IAA’da Ballard’ın

ticari taşıtlar için önerdiği yeni nesil

FCmove serisi yakıt hücresi güç modülleri ile ilgili bilgi aldık.

Hafif ticariler ve midibüsler için FCmove-MD,

otobüsler ve orta yük kamyonları için FCmove-HD tasarlanmış.

Çekici ve ağır iş kamyonları için de FCmove-XD öneriliyor.

Fuel-cell teknolojisi üstünde uzun süredir çalışan Kanada menşeili Ballard, geliştirdiği yakıt hücresi birimlerini ticari kullanıma sunuyor. Ballard ürünleri kara, deniz, demir yolu ulaşımı ile birlikte endüstriyel kullanım alanlarını da kapsıyor.
Ticari taşıtlar için geliştirdiği fuel-cell sistemlerinin hidrojen üretim ve dağıtımının gelişimi ile birlikte hızla yaygınlaşacağını öngören Ballard, açıklamalarında 2022 yılı itibarıyla 7500 civarında otobüs ve kamyonda fuel-cell sisteminin uygulamada olduğu bilgisini veriyor. 2025 yılı ve sonrasında ise Kanadalı üreticinin hedefi çeşitli kıtalar ve ülkelerde 40 bin adede yakın hidrojen yakıtlı otobüs ve kamyonun dolaşması.
Bu hedef doğrultusunda teknolojisini ve organizasyonunu geliştirmeye devam eden Ballard’ın Amerika, Avrupa ve Çin’de yerleşik yapılanması var. Ayrıca bu bölgelerde çeşitli firmaları ile fuel-cell teknolojisi alanında ar-ge işbirlikleri ve ortaklıkları ile teknoloji transferleri yapıyor.

Ballard’ın FCmove ürün ailesi, farklı ticari yakıt hücreli araç türleri ve görev döngüleri.
Ballard fuel-cell ünitelerinde, her modül, tüm alt sistemlerin tam olarak entegre edildiği tek bir kasaya ve bağlantılara sahip. Sistemin, motor kaputu ve tavan üstüne yerleştirilmesini ve kolay erişimi sağlayan biçimlenmeleri de bulunuyor.

Ballard’ın sistemi

Ballard’ın fuel-cell sistemi, hidrojen ile hava içinde bulunan oksijenin birleşiminden

elektrik enerjisi üretiyor. Proton Exchange Membran; PEM’e taşıt tankından

hidrojen ve pompayla hava gönderiliyor. Burada uygun basınç, ısı ve nem

koşullarında, nanometrik gözenekleri olan, atomsal seviyede işlem yapılmasına

olanak sağlayan mebrandan geçen hidrojen ve oksijen tepkimeye giriyor. Bu tepkime

sonrasında hidrojen ve oksijenin birleşmesi ile protonların elektronlarından elektrik,

ısı, su açığa çıkıyor, oluşan su buhar olarak egzoz sisteminden havaya veriliyor. Yakıt

hücrelerinden elde edilen elektrik, güç yönetim sistemi tarafından taşıtı hareket

ettirmek üzere elektrik motoruna veya motorlara ya da depolanmak üzere bataryaya

yollanıyor. PEM’e yollanan hidrojen ve havanın ısı, basınç, nem değişiklikleri elde

edilen elektrik, ısı ve su buharı miktarını belirliyor.

Avantajlar

Taşıtların hareket etmesinin yanı sıra elektrikli araç sistemlerinin enerji ihtiyacını da

karşıyan fuel-cell sistemi sayesinde taşıtlarda batarya sayısı ve ağırlığı büyük oranda

azalıyor. Bataryaların şarj olması için zaman ayrılmasına, şarj sistemleri ve elektrik

şebekesi için yatırım yapılmasına gerek kalmıyor. Hidrojen tankları, akaryakıt dolum

süresine yakın bir zaman içinde doldurulabiliyor. Ayrıca bataryalar yavaşlama ve

inişler sırasında geri kazanımdan gelen elektrik enerjisi ile de şarj oluyorlar.

Yeni nesil ürünler IAA’da sergilendi

IAA 2022’de, Ballard standında Ürün Uygulama Uzmanı Burak Öz ile görüşüp,

markanın ticarileşen ürünleri ile ilgili olarak özetle şu bilgileri aldık:

“Ballard’ın fuel-cell üniteleri, hidrojen yakıtlı, emisyonu su buharı olan, sessiz çalışan

taşıtlar yapılmasını sağlıyor.

Hafif ticari dağıtım kamyonları, yolcu otobüsleri, dağıtım ve hizmet kamyonları, kent

içi solo ve körüklü otobüsler ile ağır kamyonlara uygun modüllerimiz mevcut. IAA’da

çeşitli standlarda Ballard yakıt hücresinden güç alan, kullanım amaçları ve işlevleri

güncel birçok ürün bulunuyor. Quantron standı bunlardan biri. Quantron’un Iveco

Daily’yi temel alan çok yönlü Q-Light FCEV elektrikli aracı değişken gövde

seçenekleri ile günlük şehir trafiğinde her türlü taşıma görevinde kullanılabiliyor.

Ayrıca Quantron QHM-FCEV 40 tonluk ağır kamyon da Ballard’ın yakıt hücreleri

ile geliştirildi.

Güç aralığı

Her araç segmentine ve aracın kullanıldığı yere göre 45, 70, 100 ve 120 kW’lık

ürünlerimiz var. Duruma göre ortalama hızı daha yavaş olan araçlarda tek ünite

daha yüksek güç için iki ünite kullanılabiliyor
.
Güç ünitesinde içten yanmalı motorlarda olduğu gibi kademelendirmiş silindirler,

eksantrik mili yok. Bunların olmaması 120 kW’lik üniteyi ikili olarak

kullanabilmenizi sağlıyor.

Araç üreticisinin sürüş sırasında değişen güç talebi oluyor. Biz bu doğrultuda yakıt

hücresinin elektrik üretim miktarını değiştirebiliyoruz. Güç yönetim sistemi, hidrojen

gönderimini taşıtın ihtiyacına göre ikmal ediyor. Yine araç üreticisinin talebi

doğrultusunda, güç yönetim sistemi yazılımı ile güç, elektrik motorlarının tahriki

için, bataryayı şarj etmek için veya aynı anda her ikisi için kullanılabiliyor. Bunu

araç üreticisi belirliyor. Bu tercih araç üreticisinin tasarım tercihi içinde. Biz onlara

güç ünitesi sağlıyor, sistemin araçla bütünleştirilmesinde, çalışmasında destek

veriyoruz.

Tasarım esnekliği

Ticari taşıtlarda sürüşü sağlamak ve/veya aracın akülerini şarj etmek üzere

kullanılabilen yakıt hücresi, OEM tasarımına göre görev yapıyor. Fuel-cell ile

araç ve batarya ağırlığından tasarruf ediliyor. Özellikle batarya yerine yerleşen

hidrojen tankları ağırlık bakımından çok büyük avantaj sağlıyor.

Elde edilen elektriği kullanıldığı birime kablo ile ileten fuel-cell ünitesi titreşimsiz ve

sezsiz çalışırken, aynı zamanda taşıt tasarımında da esneklik sağlıyor.

Fosil yakıtlı ve elektrikli araçlarda olduğu gibi, hidrojen yakıtlı aracın da hangi

anlarda nasıl çalışacağı, sürüş destek unsurlarının devreye alınması programla

ve/veya sürücü kararlarıyla belirlenebiliyor.

Güç kapasitesi nasıl oluşuyor?

Fuel-cell teknolojisinde motor hacmi yerine elektrik güç kapasitesi devreye giriyor.

Her güç ünitesi, tek başına elektrik üreten bir çok hücrenin yan yana konduğu

odacıklı bir sistem. Daha çok elektrik üretmek için tepkimenin olduğu odacık sayısı

artıyor.

Sizin istediğiniz enerji miktarına göre hava ve hidrojen gerekiyor. Yakıt hücresini,

oksijen ile beslemeniz ve istenilen ısıda tutmanız gerekiyor. Tepkime odaları ve artan

kapasite ile birlikte dış üniteler, destek üniteleri de büyüyor.

Yakıt basınç dengeleyicisine, hava kompresörüne, DC çevrimcisine, yakıt soğutma

sistemine ve yalıtkan soğutucuya ihtiyacınız var. Burada özel sıvılar gerekiyor.

Soğutucu kimyasal reaksiyon odasından geçiyor. Bunun için kullanacağınız sıvının

iletken olmaması gerekiyor. Enerjiyi iletmek için kablolara ihtiyacınız var. Aradaki

ayrımların her biri enerji kapasitesini belirliyor.”

Hidrojen üretimi
Hidrojen doğada çeşitli bileşikler halinde bol miktarda bulunuyor. Bu bolluğa karşılık çok aktif olan ve kararlı bileşikler oluşturan hidrojeni yakıt olarak kullanılacak element haline getirmek şu an uygulanan metotlarla oldukça maliyetli bir iş.
Hidrojen üretim metotlarına göre gri (kömür), mavi (doğal gaz), yeşil (suyun elektrolizinde sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen elektrikle) ve kırmızı (nükleer enerji) olarak isimlendiriliyor.
Sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen elektrikle suyun elektrolizi ile hidrojen üretiminde, doğal gaz, kömür ve hidrojen sülfür bileşikleri kullanımından farklı olarak karbon ve kükürt ortaya çıkmıyor. Bu yöntemde elektroliz maliyetinin düşürülmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Diğer bir araştırma konusu ise elektroliz için tatlı su kaynaklarının kullanılmasının oluşturabileceği sorunlar. Hidrojen üretiminde amonyak (NH3) kullanımı da alternatifler arasında sıralanıyor.
Hidrojen; büyük “merkezi üretim” tesislerinde, küçük “dağıtılmış üretim” tesislerinde, tüketildiği yere çok yakın veya son kullanım noktasında üretilebiliyor. Üretim noktasından son kullanım noktasına taşınabiliyor. Bu durumda en uygun maliyetli çözümü sıvı hidrojen taşıma oluşturuyor.

Hidrojen maliyeti
Hidrojen üretim stratejisinin seçimi, maliyeti ve teslimat yöntemini büyük ölçüde etkiliyor. Merkezi üretim tesisleri, ölçek ekonomileri nedeniyle nispeten düşük maliyetle hidrojen üretiyor, ancak üretim merkezi kulanım noktası uzaklığı, dağıtım ve teslimat maliyetlerini etkiliyor
Buna karşılık, dağıtılmış üretim tesisleri nispeten düşük teslimat maliyetlerine sahip, ancak daha düşük üretim hacmi, hidrojen birimi başına daha yüksek ekipman maliyetleri anlamına geliyor.
Kuzey Amerika’da hidrojenin %95’inden fazlası büyük ölçekli buhar metan (doğaz gaz) reformasyonu (SMR) ile üretiliyor. Bu günümüzde en uygun maliyetli yöntem olarak niteleniyor.

İLGİLİ HABERLER:















































Embedded image permalink


Bşk. Hidamet ASA  


Zeytin atıklarından elektrik üretecek

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Asa,

"Zeytin Atıklarından Elektrik Enerjisi Üretme"
projesi kapsamında tesis kurulumunun tamamlanarak
test çalışmalarına başlandığını bildirdi

 


Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa,
yılda 2 milyon kilovatsaat elektrik üretilmesi planlanan
TÜBİTAK destekli
"Zeytin Atıklarından Elektrik Enerjisi Üretme"
projesi kapsamında
tesis kurulumunun tamamlanarak
test çalışmalarına başlandığını bildirdi. 

Asa, yaptığı yazılı açıklamada,

yaklaşık iki yıl önce birliğin

Ar-Ge projesi olarak başlayan

"Zeytin Atıklarından Elektrik Enerjisi Üretme"

projesinde sona gelindiğini açıkladı.

Arıtma ve enerji üretim tesisinin,

Marmarabirlik Entegre Tesisleri'nde,

2,5 dönüm alan üzerine yaklaşık 3

milyon liraya kurulduğunu belirten Asa,


"Geçtiğimiz günlerde güç sisteminin
tamamı çalıştırılarak deneme testlerine başlandı.

Tesisin resmi açılışını ise

eylül ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz"

açıklamasında bulundu. Asa,

dünyanın her yerinde
zeytinin kara suyunu arıtmanın

maliyetli ve zor bir iş olduğuna işaret ederek,

şöyle devam etti:

"Marmarabirlik'te

zeytin atıkları ve kara suyun bertarafı için

yılda 500 bin lira bedel ödenmekteydi.

Mevcut durumda

yıllık 1 milyon liraya ulaşan

bir enerji tüketimi söz konusu.


Proje kapsamında kurulan tesis,

yılda 4 bin ton zeytin atığından

2 milyon kilovatsaat elektrik enerjisi

üretme kapasitesine sahip olacak.


Tesis, sağlayacağı kazanımlarla

3 yılda kendini amorti edecek.


Geçtiğimiz günlerde

güç sisteminin tamamı çalıştırılarak,


deneme testlerine başlandı.

Proje
şu ana kadar hiçbir sıkıntı olmadan hayata geçirildi.


" Dünya markaları inceleyecek

 Projenin

birbirini besleyen bir yapılanmaya sahip olduğunu
anlatan Asa,

tesiste ilk olarak

zeytin salamura suyu,

kara su ve

işletmenin atık sularının arıtılacağını vurguladı.

 Atık sulardan elde edilen katı atık,


zeytin atıkları ve diğer tüm organik

atıklardan oluşan biyokütlenin

enerji sistemine verileceğini dile getiren Asa,


"Burada

 gazlaştırma sistemiyle üretilen

syngaz,

organik rankin çevrim türbinini döndürerek

 elektrik enerjisine dönüştürecek

Atıkların gazlaştırılması sırasında açığa çıkan

ısı da

yine atık suların arıtılmasında kullanılacak.

Proje yüzde 87 verimlilikle çalışacak şekilde

ve sıfır atık prensibi

düşünülerek planlandı.


Dünyada bir ilk olacak


proje için şimdiden

uluslararası markaların

temsilcileri tarafımıza

inceleme talebinde bulunmaya başladılar"


ifadelerini kullandı.

Asa, tesisten elde edilecek elektriğin satışı için

UEDAŞ'a yapılan başvuruların kabul edildiğini,


Ankara TEDAŞ'ta

konuyla ilgili izin sürecinin devam ettiğini bildirdi.


Elde edilecek elektriğin

yerli üretimle gerçekleştirilmesi nedeniyle


ek teşvik de alınacağının

altını çizen Asa,

yıllık 2 milyon kilovat

elektrik satışından sağlanacak gelirin

 300 bin dolara tekabül edeceğini kaydetti.



AMACIMIZ DAHA GÜÇLÜ MARMARABİRLİK 
 





"Amacımız, daha güçlü Marmarabirlik" 
Asa, Marmarabirlik'in

yenilenebilir enerji çalışmaları kapsamında

güneş enerjisiyle

elektrik üretiminin de yer aldığını vurgulayarak,

şunları kaydetti:

 "Kooperatiflerimizin
sürekli kar etmesini sağlayacak yatırımlarla

daha güçlü ortak,

daha güçlü kooperatif ve

daha güçlü

Marmarabirlik için çalışıyoruz.

Bu kapsamda

güneş enerjisi tesislerimizle ilgili

gerekli başvurular yapılarak,

UEDAŞ'tan ön izinler alınmış olup,

geçtiğimiz günlerde

TEDAŞ'tan yatırım izni de onaylanmıştır.

Güneş enerjisi tesislerimiz,

Marmarabirlik Entegre Tesisleri'nde ve

birliğimize bağlı

8 kooperatifte,

ilk etapta

çatı alanlarında olmak üzere toplam

20 megavatlık üretim kapasitesine


sahip olacak şekilde planlanmıştır

. Bu proje için

30 milyon dolar civarında bir yatırım bedeli ön görmekteyiz."



Zeytin Atıklarından Enerji Üretilecek!







Zeytin Atıklarından Enerji Üretilecek!

Zeytin atıklarından enerji üretimi projesi hayata geçiyor

26.10.2014 

 

Enerjimagazin-

Marmarabirlik,

yenilenebilir enerji yatırımlarına yenilerini eklemeye devam ediyor.


Çevre sağlığı açısından

büyük sıkıntı yaratan zeytin atıklarının

bertaraf edilmesi konusunda

geliştirdiği TÜBİTAK destekli

 3 milyon lira

“Zeytin Atıklarından Elektrik Enerjisi Üretme”

Projesini


yıl sonu itibariyle hayata geçirecek olan

Marmarabirlik,

bu projeye ilave olarak

elektrik enerjisi üretimi için

iki farklı proje daha geliştirdi.


Kalıcı başarının yolunun

geleceğe yapılan yatırımlardan geçtiğini söyleyen

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Baş kanı Hidamet Asa,

“Devlet destekli projelerle enerji üreterek


Marmarabirlik’in sürekli kar etmesini sağlıyoruz” dedi.


Başkan Asa konuşmasına şöyle devam etti:

“Yenilenebilir enerjide Birlik olarak

3 enerji projesi geliştirdik.

Birincisi, Türkiye’de ilk olan


zeytin atıklarını

gazlaştırılıp elektrik enerjisine dönüştürme projesi.


Yılda 500 kilowat/saat kapasiteli

bu projemizi yıl sonu uygulamaya sokuyoruz.


İkincisi

bu tesisin ürettiği ısıyı da

elektrik enerjisine dönüştürecek


“Organik Rankin Çevrimi”

olarak bilinen yine


TÜBİTAK’ın desteklediği

(Rankine Conversion) ORC sistemi.



Bu sistemden de

270 kilovat/ saat elektrik enerjisi elde edilecek.

güneş enerjisinden elektrik  üretimi


Marmarabir lik Entegre Tesisleri’nin


çatısı ve boş alanlara kurulacak panellerle



güneş enerjisi elde etmeyi 
planlıyoruz”
Marmarabirlik

Gelirine Katkı Sağlayacağız



3 farklı sistemle

üretecekleri yıllık elektrik miktarının


70 milyon kilovatı bulacağını belirten



Marmarabirlik Başkanı Hidamet Asa,



“Marmarabirlik olarak bizim

şu anki kapasitemizle


kullandığımız  elektrik miktarı

2.5-3 milyon kilovat…

Enerji üretimimiz başladığı anda 2 milyon kilovat olacak.


İhtiyacımızın büyük bölümünü


ilk aşamada karşılamış olacağız.



ORC ve güneş panelleri de

devreye girdiğin de


ihtiyaç fazlasını üretmiş olacağız ki,


bunu da satarak

Marmarabirlik’in gelirine

önemli bir katkı sağlamış olacağız”

şeklinde konuştu.


İncelemelerde Bulundular


Geçtiğimiz hafta  Avrupa Enerji devi


TURBODEN

firmasında teknik inceleme yaptıklarını anlatan Başkan Asa,


elektrik enerjisi projelerini


daha sonra birliğe bağlı kooperatiflerde de


uygulamayı planladıklarını söyledi.

Asa,

bu sayede

hem kooperatiflerin,

hem de ortakların

 kazanmasını sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.  

 



 





 


 


 
 
  Bugün 71018 ziyaretçi (126985 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol